13 Şubat 2014 Perşembe

Onur Çalı, Eksik Yıl



"Cumartesi bir gün değil, diye düşündü; bir mevsim cumartesi. Aylardan ocak bile olsa cumartesi yazdır. Öyle rahat, ılık."

"Günler hiçliğin uzun ve tek şeritli yolunda yavaş yavaş dizilirken yiyiyoruz, içiyoruz otobüse biniyoruz, yürüyoruz sevişiyoruz ya da televizyona teslim oluyoruz. Uyuyoruz, uyanıyoruz."

"Hayatın bilgisini veren öğretmenin kitabında, kış gecelerinde annemiz yemek yapar, babamız televizyon karşısında, elinde gazete keyif çatar. Sobanın yanı başında kedimiz uyur değil mi? Değil. O da değil!"


"Koşuyorum koşuyorum koşarken virgülleri noktaları unutuyorum ama olsun artık rüya bitiyor..."

"Ankara'da kışlar soğuk ve sıkıntılı, yazlarsa sıcak ve daha sıkıntılı geçer."

"Çok tuhaf günlerdi. Ekmeği karneyle almıyorduk ama bir dirhem utancı yok paraya cebimize indirebiliyorduk."

"Evrenin karadeliklerinin anlatılmamış hikayeler olduğunu düşünürdüm."

                                                                                               (Komşu Yayınları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder